Otomobillerimizle hız yapmamamız için bu kadar düzenlemeler varken, bu konuya işgücü ve kaynak ayrılıyorken hiç düşündünüz mü neden otomobiller hız yapabilen şekilde üretiliyor? Spor otomobilleri hatta ses hızından hızlı ilerleyebilen araçları trafik sıkışıklığına ve hız yasaklarına rağmen neden üretmeye uğraşıyoruz?
Geleceğin sürücüsüz otomobillerin en büyük avantajlarından biri, her zaman kurallara uyarak, insan kaynaklı hataları yapmayacak olmaları. Yani sizden daha iyi bir sürücü olmaları diyebiliriz. Otoyollarımızda maksimum hız sınırı 120 km iken, neden 250 km yapabilen araçlarımız var?
Hız yapmanın keyfi dışında aslında bunun pratikte geçerli teknik bir nedeni var. Bir aracın motorunun 120 km hızda yırtınırcasına değil de, en verimli şekilde işleyebilmesi için çok daha yüksek hızlarda da bunu başarabilmesi gerekiyor. Eğer otomobil üreticileri karayolları hız sınırlarına göre motor üretiyor olsalardı, çevreyi daha fazla kirleten, daha kolay yıpranan, yakıt tüketimi çok daha yüksek araçlar üretmek zorunda kalabilirlerdi.
Otomobillerin maksimum hangi hıza çıkabileceklerini düzenleyebilen, sabitleyebilen teknolojiler şu anda mevcut ve bunları bazılarımız hali hazırda da kullanıyoruz. Hatırlarsanız Avrupa Birliği’nin otomobilleri uzaktan durdurmakla ilgili bir projesinden şurada bahsetmiştik, otomobillerin çıkabilecekleri maksimum hızları da düzenlemek için de benzer bir çalışmayı düşünüyorlar.
Tarihteki ilk aşırı hız cezası 1861 yılında kesilmiş, üstelik de hız sınırı 3,22 km olan bölgede 12 km hıza çıkıldığı için. Polisin aracı bisikletle çevirdiğini de söyleyelim : )
Otomobillerin hız yapabiliyor olmalarının getirileri de var elbette. Hız nedeniyle kesilen cezaların bütçeye getirisi ve sigorta firmalarının trafik cezalarını prim belirlerken dikkate alıyor olmaları bu cezaların sisteme getirileri arasında. Bu gelirlerin oluşabilmesi için hız yapabilen otomobillerimizle hız yapabilmeye ihtiyaç var.