Amerikalı online iş teknolojileri firması Covisint sponsorluğunda gerçekleştirilen araştırmaya göre sürücülerin yeni teknolojilerden bekledikleri en önemli şey, kendilerine zaman kazandırmaları. Son 2 yıl içinde yeni otomobil satın almış tüketicilere, şu anki sunulan mobil hizmetler hakkında ne kadar bilgi sahibi oldukları ve gelecekte bu teknolojilerden neler bekledikleri sorulmuş.
Araştırma, otomobillerin artık sadece bir ulaşım aracı olmadıklarını ve kendilerini birbiriyle konuşabilen ve kişiselleştirilebilen hizmetler ağının merkezindeki kullanıcılar olarak gören sürücülere göre adapte edilmeleri gerektiğini gösteriyor.
İnsanlar otomobillerine bindikleri zaman, akıllı telefonlarıyla zaten bağlı oldukları dijital ekosistemden ayrılmak istemiyorlar. Otomobillerini kullanırken de araçlarının bu ekosistemin bir parçası olmasını arzu ediyorlar.
Arabalarda olması en çok istenen teknolojiler ve mobil hizmetler
Araştırmanın bir kısmında, katılımcılardan, şu anda sunulan ve sunulması planlanan 12 farklı teknolojik fonksiyon arasından en önemli bulduklarını sıralamaları istenmiş. En çok önem verilen 3 fonksiyon şu anda pazarda sunulanlar arasında mevcut. Trafik yol durumu ve harita bilgisine aracın içinden erişebilmek en önemli fonksiyon olarak seçilmiş.
İkinci en önemli özellik, aracın yazılımının internet üzerinden otomatik olarak güncellenebilmesi.
Üçüncü sırada ise, “Kişisel tercihlerimi farklı bir araca da aktarabileyim” geliyor. Yani kayıtlı radyo istasyonları, spor veya ekonomi sürüş tarzları gibi kişisel tercihlerin farklı bir modele transfer edilebilmesi en önemli 3. fonksiyon olarak seçilmiş.
Kullanıcılar farklı cihazlar arasında bilgileri senkronize edebilmeye ve aktarabilmeye alışık durumdalar. Aynı özelliği otomobillerinde de bulmak istemeleri son derece anlaşılır. Tıpkı iPhone kullanıcılarının, android bir telefona geçmeyi, veri transferindeki zorluklar nedeniyle pek istemeyeceği gibi, bu tür sistemler de marka bağlılığını artırabilir.
Bir otomobile sahip olma süresi 4 yıl
Bir otomobile sahip olmanın ortalama süresi yaklaşık 4 yıl. Fakat bu araştırmaya gösteriyor ki, otomotiv firmaları, bayileri ve finansal kuruluşlarıyla birlikte, bu süre içerisinde müşterileriyle 20 günden bile daha az bir süre iletişim kuruyorlar.
Araştırma, teknolojik gelişmelerin, bu sorunu da tüketicilerle interaktif etkileşimle ve çok çeşitli bilgiler toplayarak çözebileceğine işaret ediyor. Çevrimiçi araçlar, kullanım verileri toplayabilir ve bu veriler üçüncü partilerle katma değerli hizmetler üretmekte yol gösterici olabilir. Örneğin bu yolla sürücü otomobilini kullanmadığı bir günde bile mobil cihazlarıyla otomobilinden haber alabilir. Yakıt seviyeleri, lastik basıncı, şarj ve diğer verileri otomobilinizin size raporladığını bir hayal edin. Bu hayal sandığınızdan çok daha yakın bir gelecekte gerçekleşiyor olabilir.
Araştırma gelecekte, müşteri ilişkileri yönetiminde en kıymetli verinin bayiler ve müşterilerle direkt görüşmelerle elde edilenlerden çok, zengin ve canlı bir araç performans bilgi akışı ve gerçek zamanlı kullanım verileri olduğunu da vurguluyor.