Türkiye’de sıfır araç satışları geçen yıla göre bu yıl yaklaşık yüzde 10 azalırken, filo şirketlerinin satın aldığı araçların oranı yüzde 20.5 seviyelerine yükseldi. Geçen yıl bu oran yüzde 20 olmuştu.
2017’nin ilk yarısında Türkiye’deki kiralık araç parkı 337.500 adete yükseldi. Yeni satılan otomobillerin %20,5’i filo kiralama şirketleri tarafından satın alınıyor. Bu yıl 62.800 adet yeni araç operasyonel kiralama şirketleri tarafından satın alındı.
2016 yılında yaklaşık 4 milyar 950 milyon TL vergi (KDV+MTV+ÖTV) ödeyen operasyonel kiralama sektörü 2017 yılının ilk yarısında da yaklaşık 2 milyar 497 milyon TL vergi ödeyerek ülke ekonomisine katkı yapmaya devam ediyor.
Türkiye’nin kiralık araç profili
Renault bu yıl da filo kiralamada %29,9’luk oranıyla lider. Renault’yu %14,7 ile VW, %9,8 ile Ford ve %8,9 ile Fiat izliyor.
Türkiye’nin kiralık araç parkının yarısından çoğu (%50,6) C segmenti araçlardan oluşuyor. B sınıfı araçların oranı yüzde 28.5 olurken, D sınıfı lüks araçların oranı ise yüzde 13.1 oldu.
Dizel araçlar yüzde 95.1 oranla parkın neredeyse tamamına hakim. 2017’de filo kiralamada araçların yarıdan çoğu (%59,8) düz vites oldu.
Araç kiralama, riskleri azaltıyor
Araç kiralama ile şirketler için döviz kuru, faiz, ikinci el satış fiyatı, hasar/prim gibi risklerin ortadan kalktığını ifade eden TOKKDER genel koordinatörü Tolga Özgül, ” Tüm bu saydığım risk unsurları operasyonel kiralama şirketleri tarafından yönetiliyor. Araç kiralayan işletmeler ise tüm kaynak ve konsantrasyonlarını asıl faaliyetlerine yönlendirerek verimliliklerini artırıyorlar. Bunun yanı sıra operasyonel kiralama, yeni araçlara erişimi kolaylaştırarak bir yandan ülkemizde trafik ortamında daha güvenli yeni teknoloji ürünü araçların payının artmasını desteklerken, diğer yandan da firmalar için müşterilere karşı kurum imajının yüksek tutulmasına da destek oluyor.” dedi.
2017 birinci yarı TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporunun tamamını buradan inceleyebilirsiniz: