Alman Aerospace Merkezi(DLR)’nin petrol endüstrisi adına yaptığı araştırma, bundan 25 yıl sonra otomobillerin şu anki emisyon değerlerinin yarısını üreteceğini söylüyor. Araştırma sonucuna göre gelecekte otomobiller elektrik, benzin ve dizelin yanı sıra artan bir oranda hidrojen ve gaz gücüyle de çalışıyor olacaklar. Emisyon azaltılırken, diğer masraflardan kaçmak mümkün olmayacak.
Emisyon şimdikinin yarısına düşecek
Gelecekteki otomobillerdeki güç dağılımının bu şekilde olmasının temel nedeni karbondioksit çıkışlarıyla ilgili yasal düzenlemeler ve çevreci politikalar. Bilim adamlarına göre şu anda Avrupa Birliğinin yasal sınırı olan kilometre başı 95 gram karbondioksit seviyesinin, 2030 larda 45-70 gr arasına çekileceği tahmin ediliyor. Bu da daha hafif malzemelerden üretilmiş, verimli ve yüksek kaliteli enerjiyle çalışan otomobillerin ihtiyaç olacağı anlamına geliyor.
Geleceğin otomobilleri hibrit olacak
Bu durumda en büyük pazar payı ilk etapta elektrikli ve benzinli motorları bir arada kullanan hibrid araçların olacak. Avrupa Birliği’nin emisyon düzenlemelerindeki kararlılığı ve artan talepleri elektrikli otomobillerin daha da artacağına işaret ediyor.
Yine de sadece elektrikle çalışan otomobillerin birçok tüketici grubunun ihtiyaçlarını karşılamadığı ve genelin kullanımı için pahalı kalacağı da tahminler arasında. 2040 yılında dahi yeni otomobillerin %85’inin hibrid otomobiller olacağı öngörülüyor.
Benzin elektrik birlikteliği en ekonomik seçenek
Yeni teknolojiler yakıt tasarrufu konusunda başarılılar fakat sahip olma maliyetleri yüksek. Araştırmanın sponsoru olan petrol endüstrisi için petrol ve türevi yakıtların bireysel kullanımda tercih edilmesi önem taşıyor. Görünen o ki geleceğin otomobilleri benzin ve elektriğin akıllı birleşimiyle hareket ediyor olacaklar. Ticari kullanım, havacılık ve nakliye sektörlerinde benzin önemini korumaya devam edecek.