Çarpışma testlerini hepimiz biliriz, peki ya üreticilerin yaptığı diğer testler? En ekonomik modellerde bile yüzbinlerce dolarlık bütçeler gerektiren kalite ve güvenilirlik testlerinin kimi laboratuvar şartlarında yapılırken, kimi gerçek yol koşullarında gerçekleştiriliyor ve araçlar son limitlerine kadar zorlanıyor.
Üretim öncesi testler, markaları milyonlarca dolarlık zarardan koruyor.
Bu testler sanıldığının aksine formalite olarak yapılmıyor, otomobil üreticilerinin bu testlere dünyanın parasını dökmelerinin önemli gerekçeleri var. Öncelikle çıkabilecek sorunların model üretime girmeden önce tespit edilmesi markaları milyonlarca dolarlık zarardan korumuş oluyor. Aracı kullanacakların yaşayabileceği sorunlar daha çıkmadan önlem alındığı için çok daha güvenli araçlar üretilmiş oluyor. Ve dahası bu testler, modellerin her geçen yıl daha da gelişmelerini sağlarken, araçların fiyatlarını belirlemekte de önemli oluyor.
Çarpışma testleri hakkında bilmeniz gerekenler
Özellikle performans otomobilleri, ünlü yarış pistlerinde test edilirken, hızlanma ve yol tutuşla ilgili bilgi toplamanın yanında pazarlama malzemeleri de sağlayarak markanın prestijine katkı sağlanıyor.
Markaların güvenlik testleri birçok ekstrem senaryoda yapılıyor
Günümüzde global otomotiv devleri, üretecekleri modelleri farklı kıtalarda, bu konuya ayrılmış özel ekiplerle en uç iklim ve yol koşullarında, çakılda, tozda binlerce kilometre boyunca test ediyorlar. Bu testlerde iç mekana yansıyan gürültü seviyesi, farklı hızlarda oluşan vibrasyon, ısıtma soğutma sistemlerinin farklı şartlarda ne kadar hızlı veya yavaş devreye girdiği, araçta kullanılan döşeme ve malzemelerin rakipleriyle aynı dayanıklılık ve kalite seviyesinde olup olmadığı, emisyon yakıt tasarrufu ve motor arası optiumum dengenin bulunması gibi konulara mutlaka bakılıyor.
Nürburgring pistinde testi geçemeyen bir araç
Bütün otomobil üreticileri araçlarında elbette aynı testleri uygulamıyor. Üreticilerin yaptıkları testler inanılmaz maliyetli herşeyden önce. Bu işe ayrılan mühendis orduları, özel ekipmanlar, zorlu iklimlerde uzun dönemli konaklama ve yaşama masrafları derken maliyetler de giderek artıyor. Giriş seviyesi ekonomik bir modelle bir süper performans otomobilinin veya bir off road aracının sınırları, test şartları ve imkanları çok farklı. Gelişen teknoloji de bu konuda son derece belirleyici. Örneğin aşağıdaki videoda Doğu Almanya’nın bir dönem en ünlü otomobili olan Trabant’ın, itilip kakılarak, tekmelerle test edilişini izleyebilirsiniz.
Otomotiv endüstrisini tamamen değiştiren mühendis
Mercedes-Benz, güvenlik testlerini daha hiçbir standart yokken yapmaya başlamış markalardan. Efsane mühendis Bela Barenyi’nin çalışmalarını merak ederseniz daha önce şurada paylaşmıştık.
Markalar kendi yaptıkları testler dışında da kalite araştırmalarından, mevcut araçlar için olan müşteri izlenim ve deneyimlerinden, yarış otomobillerindeki yenilik ve geliştirmelerden de yararlanıyorlar.
Test araçlarının sonu, testleri geçseler bile hurdalık.
Zorlu testlerde kullanılan üretim öncesi modellerin sonu ise biraz hazin. Tamamlanmamış modeller olduklarından satışa sunulamıyor ve garanti kapsamına alınamıyorlar ve araç hurdalıklarında yok ediliyorlar.
ADAC, IIHS gibi bağımsız kuruluşlar, gerçekleştirdikleri çarpışma testleri ile daha tarasız bir görüş de sağlamış oluyorlar. Fakat çarpışma testleri de en emin kaynak değil. Çarpışma testleri hakkında bilmeniz gerekenleri de incelemek isteyebilirsiniz.