OYDER – Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Genel Sekreteri Özgür Tezer, 2015 yılında Türkiye’de otomotiv sektörünü değerlendirdi ve 2016 öngörülerini paylaştı.
Otomotiv ihracatı artarken parite nedeniyle kayıp yaşandı
Türkiye’de toplam ihracat Kasım 2015’te %10,5 azalarak 11 milyar 437 milyon usd olarak gerçekleşti. Otomotiv endüstrisi ise aynı dönemde %4,4 artış gösterdi ve 1 milyar 920 milyon usd ihracat gerçekleştirdi. Otomotiv endüstrisinin toplam ihracat içinde payı %16,8’e ulaştı, ancak sektörün 11 aylık dönemde pariteden dolayı kaybı 2.75 milyar usd oldu.
Oysa 2015 yılında 1 milyon 233 bin adet üretim yaparak bir önceki yıla göre %17’lik (1.049)bir üretimsel artış gerçekleştirdik. Otomotiv Ana Sanayii 2015 yılında 1.4 milyon adet üretime yaklaşarak kapasitesinin önemli bir bölümünü kullanmış olacak (kapasite 1.750 m adet). İhracat yapılan adet ise 870 binden bu yıl 990 bin adede çıkacak, her ne kadar pariteden dolayı kayıp yaşasak da adetsel büyüme sektöre moral olmuş durumda. Önümüzdeki yıl AB tarafında toparlanmanın devam etmesi ile ihracat adedinin artmasını bekliyoruz.
Hafif ticari üretiminde Avrupa’da birinci olduk
Başka bir güzel haber daha vermek istiyorum, Hafif Ticari Araç üretiminde 425 bin adedi geçerek Avrupa otomotiv üreticileri içinde birinci olduk, bu gerçekten gurur duyulması gereken bir durum. Bu sonucun sanayicilerimizin, mühendislerimizin ve işçi kardeşlerimizin ülkemize bir armağanı olarak değerlendiriyoruz hepsini tebrik ediyoruz.
1 milyon adetlik satış yakalandı fakat 2015 karsız bir yıl oldu
İç pazara dönersek, 2015 yılı adetsel olarak başarılı bir dönem geçirildiğini gösteriyor ancak yıllardır beklenen 1 milyon adet satışı beklentisine ancak 2015 yılında ulaşabilmek bizlerde hüzünlü bir sevince neden oldu. Elbette rakamı küçümsememek lazım ancak gerek kur hareketlerinden dolayı gerekse piyasaya arzın çok yüksek ve baskılı olması sebebi ile kârsız bir yıl olduğunu söylememiz de gerekir. Tüm sektör çalışanlarını fedakârlıklarından dolayı tebrik ediyorum, tüm sektör el birliği ile her türlü olumsuzluğa karşın önemli bir başarıya imza attılar.
Filo ve kiralama satışları perakende satışları geçti
Bu yıl iç pazarda dikkat çeken önemli bir konu artış rakamlarının filo ve kiralama tarafında perakende artışlarına nazaran daha fazla olması oldu. Aslında satışın yönünün değişeceği bir süredir sinyal veriyordu ancak bu yıl daha net bir tablo oluştu. Uzun dönem kiralama sektörü bu sene 250 bin araçlık bir park büyüklüğüne ve 100 bin adede yakın bir alım yapacak hale gelmiş durumda. Bu sektör her geçen sene daha da büyümeye devam ediyor. Aynı zamanda kullanılmış araç pazarında da önemli bir belirleyici olduklarını da görüyoruz keza aldıkları kadar aracı da satıyorlar. Piyasaya bir anda sürülen yüksek adetli araçlarda rakamları da elbette bu sektör oluşturabiliyor.
Otomotiv satışlarının %58’i taşıt kredisi ile yapılıyor
Sektörü değerlendirirken bizin Gfk araştırma şirketi ile her sene yaptırdığımız “Müşteri Profili ve değerlendirmeleri” anketimizden bazı saptamalarımızı da paylaşmak istiyorum. Buradaki sonuçlara göre asıl önemli olan konuların başında otomotiv satışlarının %58’inin taşıt kredisi ile yapılmakta olmasıdır.
Değerlendirmelerimize göre sektörün kredi kullanımı ve faiz oranlarına son derece duyarlı olduğu anlaşılıyor. BDDK’nın krediler üzerindeki baskısı ve faizlerin yukarı yönlü hareketi satışlar üzerinde aşağı yönlü baskılama yaratıyor. FED’in kademeli faiz artışı, Avrupa Merkez Bankasının parasal genişlemede başarılı olamaması ve ülkemizdeki yukarı yönlü faiz artışı ihtimali 2016 yılı için sektörün önemli konularından olacaktır.
Yetkili Satıcılardaki karsızlık problemi çok yönlülüğü getiriyor
Yetkili Satıcılar tarafında yaşanan kârsızlık problemi artık çok yönlü bir şirket olmamızın gerektiğini tüm meslektaşlarımıza gösterdi. Bu probleme çözüm üretmek adına 1.000 Yetkili Satıcı meslektaşım gerek ikinci el araç satış departmanı gerekse sigorta acenteliklerini daha güçlü hale getirmek üzere yatırımlar yapmaya başladılar. Bunlar olmadan plazaların ayakta kalmaları pek mümkün görünmüyor.
Dünyada da aynı problem var
Bu durum sadece ülkemize özel değil Avrupa’da da aynı durum söz konusu. 2015 yılında yaptığımız Oyder Otomotiv Kongresinde konuşmacı olan İtalyan akademisyen dostumuz Leonardo Buzzavo’da bizlere Avrupa’daki durumu anlatmıştı. Orada da plazalarda her bir sıfır araç satışı kadar kullanılmış araç satışı yapılması gerektiği aksi taktirde plaza giderlerinin karşılanamadığı yorumunu yapmıştı. Keza ABD’nin en büyük üçüncü otomotiv perakende grubu CEO’su Earl Hesterberg de karlılıklarını sadece sıfır araç satışı veya servis hizmetlerinden dolayı değil, ikinci el araç satışları ve sigorta satışlarının organize edilmesinden dolayı sağladıklarını anlatmıştı. İşte bugün bizde artık bu konulara önem vermeye başlamış durumdayız.
İkinci el araç satışında web portallarının önemi çok büyük
Özellikle kullanılmış araç satışları derken bunun önemli bir satış ayağı olan web portallarını atlamamak lazım. Bugün alıcıların önemli bir bölümü alacağı araca web portalları üzerinden ulaşıyorlar. Bizlerinde önemli bir kontak alanı olduğunu düşündüğümüz e-ticaret sistemi önümüzdeki yıllarda çok daha fazla önemli hale gelecek. Bu sistemler aslında çok büyük ve maliyetli yatırımlar gerektiren siteler ve işletim sistemleri kurmaktan da yatırımcıları kurtarıyor. Zannediyorum önümüzdeki dönemde ortak çalışmalarımızı hızlandıracak ve taraflar için faydalı ve kârlı işlemler gerçekleştireceğiz.